kudurmak davranmak ingiliz ingilizcesine özgü deyim veya söz bulaşmak geçip gitmek ingiliz ingilizcesine özgü deyim veya söz operator unbaked ego old hand içki yasağı yanlısı (amer.tar.) unitary içki yasağı yanlısı (amer.tar.) journeyman içki yasağı yanlısı (amer.tar.) içki yasağı yanlısı (amer.tar.) unarmed kontrast shake down unshaken accessibility gasp edilmiş eşyayı geri alma davası perk up gasp edilmiş eşyayı geri alma davası gasp edilmiş eşyayı geri alma davası undersell gasp edilmiş eşyayı geri alma davası jobbery güneşin fotoğrafını çeken alet güneşin fotoğrafını çeken alet undervalue güneşin fotoğrafını çeken alet october güneşin fotoğrafını çeken alet emeğinin karşılığını vermek underpass emeğinin karşılığını vermek emeğinin karşılığını vermek octopus emeğinin karşılığını vermek düşman kanadını çevirmek (ordu) ululation düşman kanadını çevirmek (ordu) ovoid düşman kanadını çevirmek (ordu) snooze düşman kanadını çevirmek (ordu) upkeep johnny usanmak jot down unnerve untried karamak indigent upfront kampana unfed kampanya uymama kabaca uymaz kaleci undying kafiye uyarlama kaplama unmanly vapor trail unproductive whipsaw krank şövalyelik verirken kılıçla dokunma şövalyelik verirken kılıçla dokunma limpness şövalyelik verirken kılıçla dokunma şövalyelik verirken kılıçla dokunma kat kat yemek için dışarıya çıkmak yarı insan yarı boğa canavar (girit) listless yarı insan yarı boğa canavar (girit) kuzey live wire toplumda hep gözü yükseklerde olan kimse kurgu toplumda hep gözü yükseklerde olan kimse taarruz çıkış hattı (tçh) quencher sığır çiçek hastalığı rüzgara savurarak ayırmak (ekin ve saman) living-room rüzgara savurarak ayırmak (ekin ve saman) obeah rüzgara savurarak ayırmak (ekin ve saman) rüzgara savurarak ayırmak (ekin ve saman) olağanüstü bölgeyi tahliye eden kimse lighterman opuscule olağanüstü bölgeyi tahliye eden kimse